Skip to main content
EYLÜL 2014. Suriye'nin Kobane Kasabası civar köylerinden gelen Suriyeli Kürt mülteciler, Türkiye'ye giriş yaparaken kamyonun arkasından etrafa bakıyor. © 2014 Michael Christopher Brown/Magnum

 

(İstanbul) – İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün yayınladığı raporunda Türkiye'de yaşayan 400,000'den fazla Suriyeli mülteci çocuğun okula gitmediğini bildirdi. Her ne kadar Türkiye hükümeti Suriyeli mülteci krizine cömert bir biçimde karşılık verse de Türkiye, okul çağındaki Suriyeli çocukların uluslararası hukuk bakımından sahip oldukları eğitime erişim hakkını garanti altına almakta zorlanıyor.

'Geleceğimi Hayal Etmeye Çalıştığımda Hiçbir Şey Göremiyorum': Türkiye'deki Suriyeli Mülteci Çocukların Eğitime Erişiminin Önündeki Engeller” başlıklı 59 sayfalık raporda 2011 yılında başlayan Suriye'deki çatışmalardan bu yana 2 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'de, Suriyeli mülteci çocukların örgün eğitim almalarını engelleyen temel engeller belgeleniyor. Hükümet Eylül 2014'te Suriyeli çocukların devlet okullarına gitmesine olanak veren önemli bir politikayı kabul etti ancak İnsan Hakları İzleme Örgütü, dil engeli, toplumsal uyum sorunları, ekonomik zorluklar ve bu politikayla ilgili bilgisizlik gibi temel engellerin bir yıl sonra hala devam ettiğini olduğunu ortaya koydu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü mülteci hakları programında Bernstein bursu kapsamında çalışan Stephanie Gee “Suriyeli çocuklara eğitim sağlanamaması bütün bir nesli tehlikeye atar” dedi. “Daha iyi bir geleceğe dair elle tutulur bir ümidi olmayan Suriyeli mülteciler çaresizlikten Suriye'ye geri dönerek veya Avrupa'ya doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkarak hayatlarını riske atabilir.”

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye hükümetinin ve uluslararası ortakların Türkiye'deki Suriyeli çocukların okula gidebilmesini sağlamak için derhal harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Bu çocukların eğitim görmesini garanti altına alarak, erken evlilik ve çocukların silahlı gruplar tarafından askere alınmaları gibi riskleri azaltacak, para kazanma potansiyellerini arttırarak ekonomik geleceklerini sağlamlaştıracak ve bugünün genç Suriyelilerinin belirsiz bir gelecek karşısında daha donanımlı olarak mücadele etmesini sağlayacaktır.

Türkiye'de yaşayan Suriyeli mültecilerin 708,000'i okul çağındaki çocuklardan oluşuyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2014-2015 eğitim yılında bu çocukların yalnızca 212 bini ilk ve orta öğretim devlet okullarına kaydoldu. Mülteci kamplarında okula kayıt oranı yaklaşık yüzde 90 olsa da, mültecilerin çoğu kampların dışında yaşıyor ve aynı dönemde kampların dışında yaşayan okul çağındaki çocukların sadece yüzde 25'i okula kaydoldu. Genel olarak bakıldığında Türkiye'deki Suriyeli çocukların üçte ikiden fazlası örgün eğitim almıyor.


Haziran 2015'te İnsan Hakları İzleme Örgütü kampların dışında yaşayan 136 Suriyeli mülteci çocukla ve onların akrabalarıyla görüştü. Bu çocukların birçoğunun eğitimleri ilk olarak Suriye'deyken, okulları çatışmalar sırasında zarar gördükten veya silahlı gruplar tarafından el konduktan sonra kesintiye uğramıştı. Bazılarının okul kaybı dört yıla kadar çıkabiliyor ve Türkiye'de de okula gitmemeye devam ediyorlar.

Suriye'deyken dördüncü sınıftayken okulu bırakan 11 yaşındaki Radwan İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne, dul kalan annesine ve küçük kardeşlerine bakmak için Gaziantep'teki bir tekstil atölyesinde haftanın yedi günü, günde 12 saattan fazla çalıştığını anlattı. “Okulu severdim” dedi, “Matematiği çok severdim ve okula gitmeyi çok özlüyorum.”

Eylül 2014'te, Milli Eğitim Bakanlığı kayıtlı tüm Suriyeli mültecilerin devlet okulu sistemine erişimine olanak veren bir genelge yayınladı. Ayrıca Bakanlık, hayır kurumları ve yerel topluluklarca işletilen ve Arapça eğitim sunan Suriye “geçici eğitim merkezleri”ni de akredite etmeye başladı.

Ancak pratikte, birçok Suriyeli aile için engeller hâlâ mevcut. Çok sayıda Suriyeli çocuk dil engeli ve Türkçe konuşmayanlar için Türkçe dil desteğinin olmaması yüzünden devlet okullarına gidemiyor. Diğerleri ise okulda kendilerine sataşıldığı ve toplumsal uyum sorunları yaşadıkları için ya okulu bırakıyor ya da bu yüzden kayıt yaptırmak istemiyor. Bazı Suriyeli aileler de kayıt işlemleriyle ilgili doğru bilgiye sahip değiller. İnsan Hakları İzleme Örgütü,  çocuklarını yerel devlet okullarına kayıt yaptırmaya çalışan ailelerin, okul müdürleri tarafından yanlış bir biçimde reddedildiği bazı vakaların varlığını da belgeledi.

Geçici eğitim merkezleri sayıca az ve Türkiye'nin Suriyeli mültecilerin yaşadığı tüm coğrafi bölgelerinde bulunmuyor. Ayrıca mevcut merkezlerin kapasitesi, eğitime ihtiyacı olan çok sayıdaki Suriyeli çocuğa hizmet vermeye yeterli değil. Bu merkezlerin pek çoğu ücretli veya ailelerin ek ulaşım ücreti vermesi gerekiyor. Bu da, finansal olarak zorlanan bazı Suriyeli aileler için bu merkezleri ulaşılmaz hale getiriyor.
 
Suriyeli çocuklara eğitim sağlanamaması bütün bir nesli tehlikeye atar. Daha iyi bir geleceğe dair elle tutulur bir ümidi olmayan Suriyeli mülteciler çaresizlikten Suriye'ye geri dönerek veya Avrupa'ya doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkarak hayatlarını riske atabilir.
Stephanie Gee

İnsan Hakları İzleme Örgütü mülteci hakları programında Bernstein bursu kapsamında çalışan

Ekonomik zorluklar birçok Suriyeli aile için farklı biçimde de eğitimin önünde engel oluşturuyor. Suriyeli mültecilerin ülkede yasal olarak çalışma izinleri yok. Genellikle anne babalar kayıt dışı iş piyasasında kazandıkları çok küçük gelirle ailelerini geçindiremiyor ve bunun sonucunda Suriyeli mülteci nüfus arasında çocuk işçiliği son derece yaygın olarak görülüyor.

Çatışmalardan önce Suriye'de ilkokula kayıt oranı yüzde 99, ortaokula – 7. sınıftan 9. sınıfa kadar- kayıt oranı ise yüzde 82'ydi. Bugün, UNICEF'in tahminlerine göre, ülke içinde ve dışında yaklaşık 3 milyon Suriyeli çocuk okula gidemiyor – bu sayı savaştan önce okul çağındaki çocukların neredeyse tamamını eğitime katmayı başarmış Suriye'nin, bu başarısını yerle bir ediyor.

Türkiye 2011 yılından bu yana Suriye mülteci krizi için 7 milyar Dolardan fazla, Suriyeli mültecilerin eğitimi için de sadece 2014-2015 eğitim yılında 252 milyon Dolar harcadığını ifade ediyor. Uluslararası topluluk, Suriyeli mültecilerin eğitime erişiminin artmasına yönelik girişimler için acilen finansal ve teknik destek sağlamalıdır. Ayrıca, Türkiye uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumlu olarak, Suriyeli mültecilerin yasal olarak çalışmasına izin vermelidir. Böylece, geçimleri için yardıma ihtiyaçları azalacak ve çocuklarının okula gitmeleri mümkün olacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı 2 Ekim'de yaptığı açıklamada Ocak 2016'ya kadar 270,000, 2015-2016 eğitim yılı sonuna kadar da 370,000 Suriyeli çocuğun okullu olmasını hedeflediklerini söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu raporda ortaya konan engellerin dikkate alınmasının, belirlenen hedeflere ulaşmada çok önemli olduğunu söyledi.

Türkiye hükümeti, Suriyeli çocukların devlet okulu sistemine erişimini garanti altına alan ulusal düzenlemeye tüm illerde ve devlet okullarında uyulmasını sağlamalı, öğrencilere dil desteği, öğretmenlere mülteci çocukların eğitimine özel zorluklarla ilgili eğitim vermeli ve Suriyeli mültecilerin okula kayıt yaptırma işlemleriyle ilgili doğru bilgiye sahip olmalarını sağlamalıdır. Ayrıca,  mülteci çocuklar arasındaki yüksek çocuk işçiliği oranını azaltmak için, çalışma izinlerine yaygın olarak erişilmesini ve düzenli ücretli işe girme olanağı sağlamalıdır.

“Mülteci haklarına, sadece mülteciler güvenliğe ulaşmak amacıyla sınırı ilk geçtiklerinde değil, yerlerinden edildikleri süre boyunca saygı gösterilmelidir ve bu haklara eğitim hakkı da dahildir” diyen Gee “Bağışçılar ve Türkiye hükümeti Suriyeli çocuklara, bugün dengeli bir hayat sürmelerine yardımcı olması kadar, uzun vadede geleceklerini güvenceye almaları için de okula gitmelerini sağlamalıdır”  diye belirtti.

Geleceğimi Hayal Etmeye Çalıştığımda Hiçbir Şey Göremiyorum” Türkiye, Ürdün ve Lübnan'daki Suriyeli mülteci çocukların eğitime erişimini acil bir mesele olarak ele alan üç bölümlük raporun ilki olarak yayınlandı.

Your tax deductible gift can help stop human rights violations and save lives around the world.